ÖZET
Bazen bana politik spektrumun iki ucundaki eleştirmenler tarafından görüşlerimin saçmalığa varacak şekilde tuhaf olduğu söyleniyor. İnsanları etkilemek için her şeyi söyleyebileceğimi, herkesle çelişerek kendimi eğlendirdiğimi düşünüyorlar. Bu beni rahatsız ediyor. Bu nedenle takip eden sayfalarda şu anki pozisyonuma nasıl geldiğim, felsefeye nasıl girdiğim ve daha sonra nasıl kendimi başlangıçta aklımda olan amaç için felsefeyi kullanamaz halde bulduğumla ilgili bir şeyler söylemeye çalıştım. Belki böyle bir otobiyografi, politika ve felsefe arasındaki ilişkiye dair görüşlerim tuhaf olsa da, saçma gerekçelerle bu görüşleri benimsemediğimi açıklığa kavuşturacaktır.
Anahtar Sözcükler: Pragmatizm, nesnellik, felsefe, adalet, gerçeklik, doğruluk.
ABSTRACT
I am sometimes told, by critics from both ends of the political spectrum, that my views are so weird as to be merely frivolous. They suspect that I will say anything to get a gasp, that I am just amusing myself by contradicting everybody else. This hurts. So I have tried, in what follows, to say something about how I got into my present position - how I got into philosophy, and then found myself unable to use philosophy for the purpose I had originally had in mind. Perhaps this bit of autobiography will make clear that, even if my views about the relation of philosophy and politics are odd, they were not adopted for frivolous reasons.
Keywords: Pragmatism, objectivity, philosophy, justice, reality, truth.