ÖZET
Bu makalede, Walter Benjamin’in “Hikaye Anlatıcısı” adlı makalesinden hareketle, hikaye anlatıcılığının birlikte yaşama kültürüne katkısı ile bu kültürün Dünya Şavaşları (I ve II. Dünya Savaşı) ve modernleşme sonucunda kesilmesine dikkat çekilmektedir. Hikâye anlatıcılığı; insanın deneyimlerini paylaşma yeteneği, bir olay ya da durumu kuşaktan kuşağa aktaran gelenek zinciri, yaşam deneyimine dayanan bir tür bilgeliktir. Benjamin’e göre hikâye anlatımı, insanın, bir toplum üyesi sayılmasını ve bir başkasıyla kurduğu ilişki içinde tanımlanmasını mümkün kılmaktadır. Bu tanımlanmanın temelinde kamusal alan vardır. Hikâye anlatımı tıpkı “kamusal alan” kavramı gibi “diğeri”ne işaret eder ve diğeriyle ilişkiyi zorunlu kılar. Ancak modernleşme ile birlikte kamusal alan anlamını yitirmiş ve hikâye anlatımının sunduğu deneyim dünyası, kültürel yaşamdan uzaklaşmaya başlamıştır. Modernleşme bir yandan teknolojik araçlarla yaşamın farklı bir biçimine, diğer yandan da “gelenekte” meydana gelen bir kırılmaya işaret eder. Benjamin’e göre gelenekteki bu kırılma, hayatın gerçek dokusuna nüfuz etmede önemli bir araç olan hikâye anlatımının yavaş yavaş ortadan kalktığını gösterir. Benjamin modernleşme ile birlikte yeni bir iletişim biçiminin doğduğunu belirtir. Bu yeni iletişim biçimi, enformasyondur. Walter Benjamin’e göre; “Hikâye anlatıcılarına az rastlıyorsak bunda enformasyon ağının belirleyici bir rolü vardır.” Uzun bir yaşam deneyiminin ürünü olan hikâye anlatımının yaşamdaki yerini kaybetmesi, yeni bir yaşama işaret ettiği gibi yeni üretim biçimleri ve ilişkilere de göstergedir.
Anahtar Sözcükler: Walter Benjamin, hikâye anlatıcısı, sanat ve politika, ortak bir dünya, kamusal alan, sanat ve deneyim, politik birlik, politika felsefesi, deneyim dünyası.
ABSTRACT
In this article, inspired by Walter Benjamin's article named "Storyteller" draws attention to the contribution of storytelling to the culture of mutual living along with the intervention of this culture by WWI and WWII, and modernization. Storytelling is a kind of wisdom which is the ability of sharing human experience, a chain of traditions narrating an event or a situation from generation to generation. In Benjamin's view, storytelling enables a person to be accepted as a member of the society and to be defined oneself within the relationships he/she establishes. In the basis of this definition, there lies public environment. Identical to the concept of "public environment", storytelling points out to the "other", and forces to contact with it. However, with the introduction of modernization, public environment has lost its meaning and the world of experience storytelling presents started to drive away from the cultural practice. Modernization brings forth a different version of life using technological devices, and on the other hand emphasizes a diversion happening in "the tradition". According to Benjamin, this diversion in the tradition signifies a fade away of storytelling which is an important agent in understanding the real meaning of life. Benjamin states that a new way of communication is given birth by modernization. This new way of communication is information. As Walter Benjamin says, “if we are to meet story tellers rarely, the network of information has a determining role.” Losing its place in daily life, storytelling which is the product of a long life experience, is a sign of the new production styles and relations as well as a new way of life.
Keywords: Walter Benjamin, storyteller, art and politics, a common world, public space, the art and experience, the political union, political philosophy, the world of experience.