VARLIK VE ZAMAN’DA KENDİ-OLMA VE BİRLİKTE-OLMA

ÖZET

Bu makale Heidegger’de kendi-olma ve birlikte-olma kavramlarıyla bunlara ilişkin bazı temel meseleleri açıklığa kavuşturmak üzere Varlık ve Zaman’da yer alan §25 ve §26’yı analiz edip yorumlamak amaçlanmaktadır. Descartes’tan bu yana modern felsefe tözsel bir yapıya sahip olarak düşündüğü ben’i (cogito’yu) düşüncenin kalkış noktası olarak ele almakta ve onu aynı zamanda kesin bilginin temeli olarak kabul etmektedir. Böylece ortaya kendine kapalı, dünyadan ve başkalarından soyutlanmış bir kendilik varsayan problematik bir öznelik anlayışı ortaya çıkmaktadır. Burada kendiliğin başkasını tanıması ve onunla ilişkisi muazzam sorunlar içermektedir. Bu anlayışı kökten bir biçimde eleştiren Heidegger, Varlık ve Zaman’da dünya-da-olma ve birlikte-olma kavramlarında temellenen yeni bir kendilik ve başkalık anlayışı geliştirmektedir. Buna göre Dasein dünyada hiçbir şekilde başkalarından kopuk ya da yalıtılmış olarak var olmamakta, ama o onlarla daima kökensel bir birlikte-varoluş içinde bulunmaktadır. Heidegger’e göre Dasein’ın kendisiyle dünyada egzistansiyal anlamda birlikte var olduğu başkası ne bir gereç gibi el-altında-bulunan, ne de bir nesne gibi el-önünde-bulunan bir varolandır, ama o Dasein’dan başka olmakla birlikte Dasein gibi olan bir varolandır. Dahası bu makalede birlik-olma fenomeni çerçevesinde yalnızlık, ilgisizlik, dostluk, düşmanlık, aşk/özleme ve etik gibi bazı kavramlar tartışılmaktadır. Son olarak yine aynı çerçevede özen ve empati kavramları üzerinde durulmaktadır.      

Anahtar Sözcükler: Dasein, Kendi, Başkası, Birlikte-olma, Dostluk, Etik, Aşk, Özen.  

 

ABSTRACT

This article aims to analyze and interpret §25 and §26 in Being and Time to clarify the concepts of being-one’s-self and being-with in Heidegger and some basic issues related to them. Since Descartes, modern philosophy treats ‘I’ (Cogito), which is considered as having a substantial  structure, as the starting point of thought and also accepts it as the basis of a certain knowledge. Thus, a problematic understanding of subjectivity, which assumes a self closed to itself, which is isolated from the world and others, emerges. Here, the recognition of the other and my relationship with it involves enormous problems. Heidegger, who radically criticizes this understanding, develops a new conception of selfhood and otherness based on the concepts of being-in-the-world and being-with in Being and Time. Accordingly, Dasein does not exist in the world in any way disconnected or isolated from others, but it is always in a fundamental co-existence with them. According to Heidegger, the other who is exist with Dasein in the world is neither ready-to-hand nor present-at-hand, but he is an existent that is like Dasein, but other than Dasein. Moreover, in this article some concepts such as loneliness, indifference, friendship, hostility, love/longing and ethics are discussed within the framework of the phenomenon of being-with. Finally, in the same framework, the concepts of solicitude and empathy are emphasized.

Keywords: Dasein, Self, Other, Being-with, Friendship, Ethics, Love, Solicitude.