OYUN, SİNEMA VE POLİTİK GERÇEKLİK

ÖZET

Sanat her zaman toplum, doğa ve politikayla iç içedir; hiçbir zaman kültürden kopuk bir olgu olmamıştır. Bu nedenle sanat mimetik bir edim olarak ele alınmış ve gündelik yaşamın bir yansıması olarak görülmüştür. Metinde özellikle üzerinde duracağımız bu tavır oyun güdüsüyle ortaya çıkan kendiliğindenliği temel olarak alacak; bu durum Schiller ve Hegel’in oyun üzerine düşünceleriyle desteklenecektir. Ardından Ranciére’in politik düzlem ve sanat birliğinden bahsedilerek, Vertov’un kinoglaz’ı ve Godard’ın sinema düşüncesi ele alınacaktır. İzleyen kısımda sinema ve yaşamsal olanın birliği ve aynı zamanda kopukluğu hermeneutik bir tavırla birleştirilerek, son aşamada Yeni Dalga sinemasının bir örneği olarak Matka Joanna od aniolow (Meleklerin Joanna Anası) filmi bir örnek olarak yorumlanmaya çalışılacaktır.

Anahtar Sözcükler: Vertov, Godard, Hegel, sinema, hermeneutik, yeni dalga.


ABSTRACT

Art is always together to nature and politics; it is never a phenomenon which is separate from culture. Therefore, art have been taken as mimetic fact and seen as a reflection of daily life. That attitude which we are going to stand on, in the text, especially, will take the spontaneity which appears with play drive as basis; this state will be supported by Schiller’s and Hegel’s play ideas. After, with mentioning Ranciére’s unity of politic and art plane, there will be taken Vertov’s kinoglaz and Godard’s cinema thought. At the following part, the unity and rupture, at the same time, of cinema and vital one will be united with hermeneutic attitude, and at the final stage there will be an interpretation try of an example of New Wave cinema, Matka Joanna od aniolow (Joanna mother of angels) movie.

Keywords: Vertov, Godard, Hegel, cinema, hermeneutic, new wave.